29.03.2024 - Kablo Tel Dünyası Kablo-Üretim-Hammadde-Makina Teknolojileri Dergisi
Kablo Tel Dünyası

SAĞLADIĞI YARARLAR VE İÇERDİĞİ RİSKLER – X-IŞINI RADYASYONU İyonize edici radyasyon için birkaç uygulama

Güneş, yaydığı orta derecedeki radyasyon ile tüm dünyada hayatı mümkün kılar. Bununla birlikte insanlar çok uzun süreler ile güneş ışınlarına maruz kalmamalıdır. Güneş ışıklarının gözle görülemeyen, sert ultraviyole ışınları ve dolayısıyla ciltte değişiklikler meydana gelme olasılığı sözkonusu olduğunda korunma özellikle gereklidir.

X-ışını radyasyonu

Sert UV radyasyonunun yerini ultra sert UV ışınına bıraktığı noktada başlayan bir spektruma sahip olan X-ışınlarının özellikle tıbbi teşhis ve kanser tedavisi olmak üzere birçok alanda yararlı bir enstrüman olduğu kanıtlanmıştır. Bunun yanında, Xışını radyasyonu son on yıllarda endüstriyel alanda değerli uygulamalar için vazgeçilmez bir hale gelmiştir. Güneş ışınlarının UV radyasyon oranı enerjisinin insan cildine yalnızca düşük düzeyde nüfuz etmesine karşılık X-ışını radyasyonu dokuya komple olarak nüfuz etmeye muktedirdir. Her iki durumda da cilt hücrelerinde ve dolayısıyla gövdede hasarlar meydana gelebilir ve hücrelerin kötü huylu değişikliğe uğraması ile sonuçlanabilir. İlke olarak bir vücut hücresinin içerdiği tüm maddeler hasar görebilir ancak nihai olarak yalnızca kalıtımsal malzeme (DNA) ile ilgili hasarlar önem taşır.

DNA’nın tek ve çift sarmallı kırılmalarına yalnızca Xışını radyasyonu sebebiyet vermez. Günümüzde, bir hücrenin metabolizması tarafından üretilen oksijen radikallerinin sürekli olarak DNA değişikliklerine yol açtığı konusunda tüm tıbbi çevreler mutabıktır. Kullanılan modern yöntemler her gün hücre başına 0.1 ila 5 arasında DNA’nın çift sarmallı olarak kırıldığını kanıtlamıştır. Bu sayı yaş ilerledikçe artmaktadır. Bu hasarların % 99’u hücrelerdeki içten büyüyen onarım mekanizmaları tarafından bertaraf edilir. Bu mümkün olmadığı takdirde kusurlu hücrenin yerini yeni bir hücre alır.

Radyasyon hasarlarının kanıtı

İyonize radyasyona maruz kalma göreceli olarak bir risk içerir. Günümüzde biyolojik dozimeter aşırı miktarda radyasyona maruz kalınıp kalınmadığını ölçmek için kullanılan uluslararası düzeyde tanınmış bir yöntemdir. Dolayısıyla radyasyona maruz kalmış hücrelerdeki parmak izleri gibi olan özel biyolojik işaretleyici kullanılır.

X-ışını aygıtlarının kullanımı ile ilgili talimatlar

Aynen giysilerin güneşten gelen ultraviyole radyasyona karşı koruma sağlaması gibi X-ışınlarından da uygun malzemeler kullanılarak korunabilir. Yüksek atom sayısına sahip olan materyaller bu amaç için özellikle uygundur. Bu bağlamda önerilebilecek maddeler çelik, bakır ve kurşundur. Bu malzemeleri kullanmak suretiyle, endüstriyel ölçüm teknolojisinde kullanılan şekli ile, orta enerjiye sahip X-ışını radyasyonu o ölçüde zayıflatılır ki böyle bir aygıtın dış tarafı üzerinde heryerde bulunan geriplan radyasyonu ya hafifçe artar ya da hiç artmaz.

Radyasyonundan korunulabilen ancak bu radyasyonu devre dışı bırakılamayan radyoaktif izotopların aksine bir X-ışını aygıtının yaydığı radyasyon kapatılabilir. X-ışını tübü için anod voltajı olmaksızın hiçbir X-ray radyasyonu üretilmez. Bunun yanında X-ışını radyasyonunun enerjisinin ışın yayan, radyoaktif izotoplar oluşturmak için çok düşük olması nedeniyle. X-ışını radyasyonu radyasyona maruz kalmış malzemelerde radyoaktiviteye neden olamaz. X-ışını aygıtının diğer tüm iç komponentleri gibi X-ışını tübü de anod voltajının faaliyetinin kesilmesinden sonra tümüyle radyasyondan arınmış bir hale gelir ve dolayısıyla hiçkaygı duymaksızın taşınıp muamele edilebilir.

Yararlı yönleri ve içerdiği riskler

X-ışını radyasyonu nun özellikle pozitif bir yönü, kötü huylu tümörleri tedavi ederken, tümöründejenere hücrelerini yüksek enerjili X-ışını radyasyonu tahrip etmek amacı ile kullanımıdır. Yaklaşık 10 MeV2lik bu enerji bölümüne gamma radyasyonu denilir.

According to the European directive 96 / 29 / Euratom Avrupa yönergesine gore X-ışını bazlı ölçüm cihazları, aygıtın dış tarafı üzerinde 0.1 m’lik mesafede yaydığı radyasyon maksimum 1 μSv/saati geçmeyecek bir şekilde imal edilmelidir. Bu limit o kadar düşüktür ki olası bir kanser için anlamlı bir istatistiksel kanıt göstermek mümkün değildir.

Şaşırıcı görünebilir ancak bazı modern araştırmalar tam zıt yönde verilere işaret etmektedir, yani küçük bir doz X-ışını radyasyonu, ışığın UV radyasyonuna benzer bir şekilde bağışıklık sistemini uyarır ve dolayısıyla daha sağlıklı bile olabilir.

sikora

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Merhaba 👋
Size nasıl yardımcı olabilirim?