25.04.2024 - Kablo Tel Dünyası Kablo-Üretim-Hammadde-Makina Teknolojileri Dergisi
Kablo Tel Dünyası

Fatih Portakal Polkimex Kimya Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Kurucu Ortak / İngiltere; Zamanı geri alsak…

Fatih Portakal Polkimex Kimya Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Kurucu Ortak / İngiltere; Zamanı geri alsak…

Aslında herkes biliyordu, aslında herkes bekliyordu, aslında herkes söylüyordu… Ziyaretlerde, yemeklerde, fuarlarda, kısaca bir araya gelinen her ortamda; “Aman dikkat! Çok fazla çıktı, bunun düşüşü fena olacak” türünden ifadeler sohbetlerin olmazsa olmazıydı. Peki, bunca uyarıya, bunca beklentiye, bunca öngörüye rağmen, acemisinden tecrübelisine, yeni başlayanından duayenine, satıcısından tüketicisine sektördeki neredeyse tüm oyuncular PVC’deki bu düşüşe nasıl stoklu yakalandı? Ocak-Nisan döneminde verilen alım kararları gerçekten yanlış mıydı?

Benim şahsi fikrim de, konuştuğum birçok sektör oyuncusuyla aynı; verilen kararlar o günün şart ve beklentileri doğrultusunda kesinlikle hatalı değildi ama ne olduysa oldu, daha doğrusu hiç olmayacak şeyler oldu, PVC’nin üzerine Ağustos ayında kar yağdı ve ürün, kazanç beklentisiyle gelen yeni yatırımcıları evlerindeki PVC profilden bile soğuturken, yıllardır kendisini tanıyanlara da “Yine yaptı yapacağını…” dedirtti. Şimdi zamanı geri alalım ve o günkü şartlara bir kez daha bakalım…

2021’in sonlarına doğru genel istatistiğini yapıp düşmeye başlasa da, yeni yıla hafif toparlanma eğilimiyle girmişti ürün. Yeni projelerin tamamlanıp devreye alınmasıyla artan PP ve PE arzının aksine PVC’de devreye alınan yeni tesislerin olmayışı, bu sene de arzın önceki iki seneden çok farklı olmayacağı kanısını oluşturmaktaydı. Aynı zamanda piyasada yayılmaya başlayan üreticilerin duruş yapacağı haberlerinin etkisiyle bulunabilirliğin azalacağı ve fiyatların artacağına yönelik beklenti de yükselmekteydi. Bu gelişmelere yine son iki senenin deneyimi eklendiğinde tüm piyasada bir pozisyon alma ihtiyacı ve beklentisi oluşmaktaydı. En pesimist oyuncuların bile “Geçen seneki kadar yükselmez ama bu şartlarda düşmesini de kesinlikle beklemiyorum” dediği günlerdi….

Derken Şubat ayı başında Avrupalı bir üretici Fors Majör ilan etti. Zaten diken üstünde olan piyasa yakın coğrafyadan gelen bu haberle dalgalandı. O günler aynı zamanda Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimin tırmanmaya başladığı günlerdi. Fakat karşılıklı yapılan açıklamaların güç gösterisine yönelik devlet politikaları olduğu düşünülüyor, söz konusu gerilimin diplomasi içerisinde çözüleceğine inanılıyordu. Ancak yaklaşık 20 gün sonra 24 Şubat 2022 sabahı dünya büyük bir çoğunluğun tahmin ettiğinin aksine bir şok yaşayacak, Rusya Ukrayna’ya girdiğini ilan edecekti…

Bu savaş ortamının PVC piyasaları, özellikle yakın coğrafyadaki ülkemiz açısından, en önemli yanı her iki ülkenin de çok önemli tedarik kaynakları, aynı zamanda özellikle Rusya’nın Uzakdoğu Asya ve CIS ülkelerinden gelen ürünler için önemli bir geçiş güzergahı olmasıydı. Aynı günlerde bulk yükleme metoduyla düşürülen nakliye maliyeti sayesinde Çin’den piyasanın 300-500 usd altında teklifler duyulmaya başlandı fakat bu tekliflerin sınırlı kalacağı, oyuncuların çok rağbet göstermeyeceği ve mevcut şartlara ilave olarak gelmekte olan bahar dönemi nedeniyle piyasaların yükseleceği düşüncesinde olan diğer tedarikçiler fiyatlarında indirime gitmedi hatta ufak miktarlarda artışlar yapanlar dahi oldu. Mart başlarında yerli üreticinin üretimi durdurduğu duyulduğunda son birkaç haftada bağlantı yapmış olanlar mutlu, yapmamış olanlar panik içindeydi.

Ancak tüm bu gelişmelere karşın şaşırtıcı bir şekilde hala piyasada isteyen istediği ürünü istediği kadar bulabilmekte, bir sıkışıklık ya da daralma görünmemekteydi. Bu durumu da mevsime bağlayan piyasa oyuncuları en geç iki ay içerisinde piyasanın açılacağından kendi adları kadar emindiler. Sadece bir harekete bakardı, piyasada zaten çok fazla stok yoktu, olan da hızlıca bitiverirdi, ama maalesef beklenen o hareket hiç gerçekleşmeyecekti…

Mart sonuna geldiğimizde beklentiler iyice artmış, piyasada konuşulduğu şekliyle çıkışa ramak kalmıştı. O tarihlerde bir yayıncının haberi şu başlığı taşıyordu;

“ Avrupa’da, PVC rallisi ivme kazanmaya hazırlanıyor ” Haksız da değillerdi. Çünkü güçlü hammadde maliyetleri, aksayan ithal mal akışı ve düşük hazır tedariğin desteğiyle tüm piyasada Nisan için artış beklentileri mevcuttu. Ralli muhtemelen ivme kazanacaktı, zira üreticiler etilenden geleneksel %50’lik yansımanın yanı sıra ek enerji zamları yapmayı planlıyorlardı. Ancak aynı yazının en alt kısmında, tüm yazıya oranla kapladığı boyuta baktığımızda aslında piyasadaki trendin yönüyle ilgili beklentiyi çok güzel yansıtan, temkinli bir duruş göze çarpıyordu.

“Alım faaliyetleri, sezonsal görünüme rağmen enflasyon baskılarının gölgesi altında temkinli kalacak. Satıcılar, alıcıların yükselen maliyetleri müşterilerine yansıtamamaları nedeniyle bazı sektörlerin yavaşlayabileceği konusunda endişeli. Yükselen enflasyonun artan baskısı tüketime zarar verecek, bu arada inşaat sektöründe yavaşlama olasılığı da göz ardı edilmiyor. Bunun nedeni sadece yükselen plastik resin fiyatları değil, aynı zamanda diğer malların yokluğu ve artan fiyatları.” Bu cümlelerin ne kadar doğru olduğunu maalesef herkes kısa süre içerisinde acı biçimde yaşayarak öğrenecekti…

Önce Çin’in pandemi nedeniyle yeniden kapandığı haberleri duyulmaya başlandı. Çinli üreticiler daha Şubat Mart bağlantılarındaki ürünlerini dahi yükleyememelerine rağmen, kapanma nedeniyle iç piyasada ürün satamadıklarından fiyat düşürmeye devam ettiler. Onları Avrupa’da yaşanan ambargo nedeniyle tüm dikkat ve ağırlıklarını Türkiye’ye yönelten Rus üreticiler izledi. Hali hazırda düşük olan talebe mevcut stoklar yetmekteyken özellikle bu iki ülke üreticilerinin Türkiye piyasasındaki rekabeti fiyatları aşağı yönlü ivmelendirdi. Ama önümüz yazdı. Her sene olduğu gibi inşaat ve turizm sektörü hareketlenecek, ihaleler yapılacak, tamir, tadilat ve bakımlarla, özellikle yoğun tüketim yapılan profil ve boru sektörü hareketlenecekti. Onların liderliğinde fiyatlar yükselir, bu tetikleme stokları da eritirdi. Ama maalesef bu sene olumlu hiçbir şeyin gerçekleşmediği gibi bu beklentiler de sadece geçmiş yılların istatistiki verileri olarak kaldılar.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ